Kayıtlar

Yanlışım Doğrum...

Kalbim gıdıklanıyor Seni düşündükçe... Seni düşündükçe, Ruhum ayrı koşmak istiyor Bedenimden... Bakışların beynime müebbet yemiş Tek kurtuluşum idamım, aşkım. Geri dönüşüm yok bu yoldan Dalgalanıyor ömrümde saçların Uzun, ince, kırılgan hayatım Seni düşündükçe Tüm yanlışlar doğru, Tüm doğrular yanlış...

Dede Evi

Resim
Hatırlasana ne mutluyduk?. Ben dedemin evinde onun omuzlarında, Babam ve annem henüz hala benim yaşlarımda. Sofraya otururduk ilgi odağı sen olurdun, En şanslı çocuktun o zamanlar. Dışarısı soğuk, dışarısı sessiz, Dışarda çıyanlar ilerlerken üzerine kimsesiz, Sen dışardan uzak huzurlu dede evinde. Varsa ak sakallarına,  Yoksa kel kafasına el atardın... Huzurlu musiki eşliğindeydi hayatın. Ta ki dedenin evi kapanana, Sen babanın yaşına gelene, Baban bu dünyadan göçene Kadar...

Gerçek Hikayesi

Resim
Dertlerimiz vardı bizim. Mutluluklarımız da vardı ama. O sıradan, geçici, dünyevi dertleri unutturacak mutluluklarımız. Kimseye dirsek çevirmedik biz, kimseyi hor görmedik, kimseye aşağılayıcı bakışlar atmadık. Soframız vardı bizim gönlümüzden sunduğumuz, adabıyla oturduğumuz. Biz birdik, sımsıkıydık "kördüğüm gibi". Ayrılıklarımız da oldu bizim, hasretle yandığımız da. Gönül kırıklarından içimiz yanarken, gözlerimizin içi gülerdi hep. Bir dilim ekmek ile gönül bağımızı sağlamlaştırdık biz. Hiç eksiğimiz olmadı birbirimizden. Hep tamamladık birbirimizi arttırarak sevgimizi. Bu fanilikte tek eksiğimiz var şimdi. Ama biz yine dik duruyoruz, yine kördüğümüz, yine kimseyi hor görmüyoruz. Dünya fani, dünkü efratlar hani, biz burada değiliz hüvel baki !!!

TEK KİŞİLİK...

Resim
Bir fincan kahve oldu ömrüm. Dışarıdan kokusu cezbeden, İçtikçe acı veren. Kırk yıllık dostluklar içeren, Ama sadece tek kişilik fincanla içilen...

Hasretinle Yandı Gönlüm...

Resim
Ruhumun dolaştığı sokaklarda, anılarım yaşıyor. Hayallerimi süsleyen saçlarını kim bilir kaç karışlar sarıyor. İnsanoğlu gururdan doğar, hasretlerle yaşar. Seni sen yapan aşk, beni ben yapan acıya dönüşüyor. Boğazıma takılan hıçkırıklar, kalbimin acı çehresini genişletiyor. 

Boşlukta

Resim
Resim yazısı ekle Bir şişe şarap kadar ömrüm. Gel kadehim ol beni senden içsin hayat. Vur kendini yerden yere sen parçalan, Ben savrulup gideyim Cennetinin en derinliklerinde...

Gelse geçmişim, yatsam dizine uyusam...

Resim
Geçmişine sahip çıkacaksın. Bir gün seni bıraksalar dahi, öldükleri zaman bile. Ve hatta seni terk ettiklerinde sevenlerin, sen onlara kırılmışta olsan onların elini bırakamayacağını bile bile sarılmalısın geçmişine. Geçmişinde mavi gözlerin sana bıraktığı anılar, deniz, kum, ağaç kokusu ve açık giden gözler var... Geçmiş deyip geçme! Özlediğinden daha çok özlemelisin geçmişini. Onlara bakıp güldüğünden daha çok gülmeli, ağlarken sarıldığından daha sıkı sarılmalı, başını omuzuna daha sıkı yaslamalısın. Onlar bilmese de sen hala hasretle bakıyorsun şu üçünün tekrar bir arada olmasına; Cennetteki Tuğba ağacının dallarına konan Turaç'ın gagasındaki Burçak'a.  Onlar olmasa ne anlamı olurdu geleceğe duyulan umudun...